Hem ilişkisel hem
bireysel sınırları işleyen,
okuyucuya “Seni görüyorum” diyen,
aynı zamanda klinik temelli açıklamalarla
içgörü kazandıran
tıpkı senin kaleminden çıkmış gibi bir yazı.
Hazırsan başlıyorum:
![]()
Birini Sevmekle Ona Bağımlı Olmak Arasındaki Fark
Onsuz eksik hissediyorsam bu aşk mı, yoksa bağlanma açlığı mı?
İlişkilere dair en çok karıştırılan iki duygu: sevgi ve bağımlılık.Birini özlemek, onunla vakit geçirmek istemek, sabah uyandığında önce onun sesini duymak istemek…Tüm bunlar sevgi mi? Yoksa fark etmeden, onsuz var olamam korkusuna mı dönüştü?
Bazı ilişkiler vardır; çok tutkulu görünür ama aslında çok kırılgandır.Çünkü orada kişi, sevmekten çok, tutunmaya çalışıyordur.Ve ne yazık ki… tutunan birinin elleri hep yorgundur.
Sevgi ile Bağımlılığın Psikolojik Ayrımı
Sevgi, iki sağlam bireyin birbirine yakınlaşmasıdır.
Bağımlılık ise içindeki boşluğu karşı tarafla doldurmaya çalışmaktır.
➔Sevgi, alan tanır.
➔Bağımlılık, sıkı sıkı tutar.
➔Sevgi “olsa da olur, olmasa eksik değilim” der.
➔Bağımlılık “o olmazsa ben de yokum” der.
Peki, içten içe şu cümlelerden biri sana tanıdık geliyor mu?
“Onu kaybedersem dağılırım.”
“Onsuz bir hayat düşünemiyorum.”
“Ne olursa olsun ayrılamam.”
“Bensiz de mutluysa… bu çok acıtır.”
Bu cümleler sevgiden çok; kaybetme korkusuyla karışık bağımlılığın sesidir.
Klinik Gözle: Bağımlı İlişkinin Psikodinamik Temeli
Bağımlı bağlanma örüntüsü çoğu zaman şunlardan doğar:
- Çocuklukta güvensiz bağlanma:
gerek” gibi yoğun bir kaygı geliştirir.
- Terk edilme şeması:
- Kendilik değeri eksikliği:
Peki, Ben Hangisindeyim?
1.Onunla değilken de kendimi tamam hissedebiliyor muyum?
Eğer bu sorular seni içsel bir huzura değil, boğulmuşluk hissine götürüyorsa, orada sevgi
Gerçek Bir Vaka Hikâyesi:
Bağımlılıktan Sevgiye Geçiş İçin Küçük Ama Etkili 4 Adım:
Son Söz:
“Sevgi, birinin yanında kendini daha çok sen gibi hissetmektir.
Ve özgür bırakılan sevgi, en sağlam olanıdır.